Bediüzzaman hazretlerinin Esad efendi ile ne zaman tanıştıklarını tam olarak bilememekle beraber Üstad hazretlerinin İstanbul’a 1907’de teşrifinden sonra olduğunu söyleyebiliriz. Bu kısımda ikisi ile ilgili birkaç hatıraya kalblerin tevhidine vesile olması ümidiyle yer vereceğiz. Cenab-ı Hakk her iki büyüğümüze de rahmet eylesin. Amin.
1-Altınoluk dergisi Şubat-2003’te 204. sayısında Sami efendi’nin talebelerinden Osman Şevket Yardımedici hocaefendi ile yapılmış bir röportaj yayınladı. Osman Şevket hocamız, Sami efendi hazretlerinin 1953’de Şam’da muhacir olarak kaldıkları zamanları anlatıyor. Konumuzla alakalı bir bölümü aktarıyoruz: “Bediüzzaman hocaefendinin eski talebelerinden Abdülmecid efendi vardı Şam’da. Eski Kürt alimlerinden. Her zaman da Şam’a inmiyor. Ben bunu anlattım. “Ziyaretine gidelim” dediler. Haber verdik. Gitmek için otobüs durağına gittik. Otobüs beklerken bana “bir dakika bekle” dedi. Nereye gidiyor diye baktım. Vitrinine dizi dizi peksimet dizmiş bir ekmek bayiine girdi. Peksimet alarak geri döndü. “Bunlara, büyük insanlara hürmet etmek lazım” dedi. Otobüse bindik,oraya vardık. Abdülmecid efendi ile sohbete başladılar. Abdülmecid efendi Bediüzzaman’dan okuduğu derslerden anlatıyor. Üstadımız da, Bediüzzaman’ın sık sık Esad Erbili efendi hazretlerini ziyarete gelmesini anlatıyor.
Efendimiz: “Bendeniz Kelami dergahında hizmet ederken Bediüzzaman hazretleri başında poşusu, belinde silahıyla, efevari bir kıyafetle ziyarete gelirdi. Bediüzzaman hazretleri o zaman gençti. Esad efendimize sorular sorardı. Cevabını alınca “Allahü ekber” der, hemen ayağa kalkardı. Esad efendi’den Kadiri dersi aldı. Bir defasında Bediüzzaman gittikten sonra, Esad efendi “Bu genç, gençlere hizmetle görevli. İstikbalde gençlere iman davasında çok büyük hizmetler yapacak. Ama hala kendisi bunu bilmiyor, kendisine söylenmedi” dedi. Altınoluk-204/11
Not: Buradaki Abdülmecid efendi biraderi olan Abdülmecid efendi değildir. Emirdağ Lahikasında bir mektupta Şam’daki Abdülmecid efendiden bahsedilmektedir.
2- Bediüzzaman hazretlerinin talebelerinden Abdurrahman Cerrahoğlu Bediüzzaman hazretlerinin kendisine bir ziyarette şöyle dediğini naklediyor: Bundan kırk yıl kadar evvel Şeyh Esad Efendi kardeşim bana geldi:"Kardeşim Said, tuttuğun bu yolu tarikatla birlikte devam edersen zamanın imam veya reisi olursun' dedi."Cevaben dedim: 'Kardeşim, öyle bir zaman gelecek ki, iman adet kabilinden sallantıda olacak. biz,-tarikat bir tarafa-hepimiz bugünden tezi yok imanî hüccetlerin gönüllerde yerleşmesi için birleşirsek o zaman en faydalı, en lüzumlu vazifemizi yerine getirmiş oluruz.' Son Şahitler-1.s: 244- Necmeddin Şahiner, Yeni Asya yayınları-İst-1993
Aynı hadiseyi M.Fethullah Gülen Hocaefendi de şöyle bahsetmektedir: Asrımızın başlarında, İstanbul'daki büyük bir veli, müceddid namzedi büyük zata: "Efendi gel şöyle birisine intisab et. Bir hilâfet al. Zamanın İmam-ı Rabbani'si olursun" deyince O hüşyâr kâlpli zat "İmam-ı Rabbani'lik değil Ebu Bekir'lik bile verilse insanlığın imanına hizmet edemedikten sonra ne ehemmiyet ifade eder!" cevabını verir(Hitap Çiçekleri- Nesil yayınları)
3- 13.2. 2003 Üsküdar’da ziyaret ettiğim, Üstad Bediüzzaman hazretlerinin talebesi Sungur ağabey şehid veli Esad Erbili hazretlerinin Bediüzzaman hazretleri hakkında bir ifadesini naklettiler. Sungur ağabey “Esad efendi için Üstadın “evliya-yı azimeden” dediğini ben bizzat işittim” dedikten sonra şu hatırayı anlattı:
Sami (Ramazanoğlu) efendinin talebelerinden Safranbolulu Nuri efendi, Üstadı ziyaret etmişti. Üstad, ona: “Ben senin yaşındayken, Kelami dergahında Esad efendiyi ziyaret ederdim. Bazı meselelerde itiraz ederdim. Oradaki halifelerden bazıları bundan gocunurlardı. Bir gün yine böyle bir şeyden sonra bana kızan bir talebesine şöyle demiş: “Said’e dokunma, dokunma...O, ilerinin İmam-ı Rabbanisi olacaktır.”
Not: Sadık Dana merhumun R. Mahmud Sami efendi adlı eserinden öğrendiğimize göre bahsi geçen Nuri efendi Esad efendinin kıdemli halifelerinden imiş.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil